24 Mayıs 2015 Pazar

TAKI ÇALIŞTAYI (WORKSHOP)

GÜN BİTER GÜLÜŞLER KALIR GERİDE..

HASRET
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!

Nazım Hikmet'in dizeleri geldi aklıma ...Ben de hep  renkler ,boncuklar  ,kumaşlar içinde olmak istiyorum...

Kumaş artıklarından kolyeler yaptık,boncuklarla süsledik,kırmızı ile yeşili ,maviyi birleştirdik,çiçeklerden ilham aldık,bakmalara doyamadık...Maksat muhabbet elbette








                 












Bu mavili olanı öğrencimin annesi göndermiş,çok sevdim tabi :)

17 Mayıs 2015 Pazar

BODRUM / GÜMÜŞLÜK


 Ünlü  myndos antik kentinin bulunduğu etrafi sit alanı olan, tavsan adasıyla, batık kentiyle, denizin ortasından gecen tarihi yolu ile, denizi ile, balık restoranlari ile, huzuru ile, pansiyonları ile Bodrum yarımadasının en sevdiğim mekanı...
      Sahilde çok güzel ,salaş bir çay bahçesi var.Çayın yanına bir şeyler isterseniz hemen yanında fırın var,mis gibi dereotlu ve tahinli çörekler eşlik eder çayınıza...Denizden yeni çıkmış balıklar da satılır, çayınızı yudumlarken...
      Denize de girebilirsiniz,balık restoranlarında akşam yemeğinizi de yiyebilirsiniz..Eğer orda ev kiralarsanız,balığınızı alıp kendiniz de yapabilirsiniz...
       İlgilenenlere fikir olsun diye bazı restoranların fiyatlarını koydun,pansiyonların telefon numaraları fotoğraflarda var,telefon açıp fiyat alınabilir :)

                       


 Gümüşlük farklı bir güzellik,beş yıldızlı otel istemiyorsanız,benim gibi havuz başı tatillerinden hoşlanmıyorsanız güzel bir seçenek bence...




12 Mayıs 2015 Salı

''ÖZENLE NE YAPIYORSAM BİLİRSİN ARTIK SENİNDİR'' TURGUT UYAR

     Gecenin bu saatinde çocuğunuz istedi diye kalkar poğaça yaparsınız...Biraz tereyağ,biraz zeytinyağ ,yeni yaptığım yoğurdun yüzü,iki yumurta,hamuruna keçi peyniri ,içine zeytin,üstüne bol susam...Of of off  nasıl bir şey bu ağızda dağılıyor.mmmm nefis :)))
      Not: Üç  tane yedim,pişman değilim ...





Bir bardak çay ve hanımelinin deli eden kokusu...

Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

suya giden bir adam meselâ omuzunu eğri tutsa
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır
bir ateş parçasından artakalan soylu karanlık senindir

bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir
senin soyunun bıraktığı güçler artık senindir

çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir
TURGUT UYAR

5 Mayıs 2015 Salı

GÖNLÜM ALAÇATI'DA KALDI

      Üç günlük tatilde tüm aile birlikte olalım ,gezelim dedik.Çocuklar da sınav mınav düşünmesinler,biraz dinlensinler istedik.Alaçatı görmeyi çok istediğim bir yerdi,istediğim kadar varmış,sevimli,nezih şahane bir tatil beldesi...ruhumu besledi adeta ,tam benim yerim olduğuna karar verdim





                                 



Her bir dar sokağa başımı soktum,gezdim,mahallelerin ruhunu hissetmeye çalıştım,evlerden gelen şen kahkahaları dinledim..Yemek kokuları geldi burnuma...

Antikacı dükkanı en çok rağbet edilen yerlerden biriydi,insanların her birinin anıları vardı o eşyalarla ilgili çünkü



 Kaç kişi bakkaldan bu kutuların içindeki bisküvilerden aldı..En çok da Sıngerin levhası hoşuma gitti,daha neler neler var bu antikacıda


Her bir iş yerindeki özeni gördüm,belli ki hep derinlikli insanlar açmışlar o yerleri,nicelik değil niteliğin ön planda olduğunu gördüm ve çok sevindim,

Alaçatı'nın rüzgarı meşhur...Rüzgarı bol olunca da sörf tutkunları denizin üzerinde adeta dans ediyorlar..


Alaçatının pazarına da denk geldik,pazar gezmeyi çok severim zaten,pazarını da çok sevdim,satıcıları da iyi buldum,sezon başı olmasının etkisi de var mı bilmem ama biz kalite yönüyle burdan kat kat daha güzel olduğunu düşündük,kesinlikle gidin,gezin,görün diyorum :))
Köylü kahvesinde kahvemizi iki liraya,çayımızı da bir liraya içmenin keyfini yaşadık :))

ÇOK ÖNEMLİ NOT : Oğlum  diyor ki anne yeleğine bakmayan,incelemeyen ,şööyle bir süzmeyen kadın yok :) yaşasın dikiş diyorum ve yaşasın insanın kendi tarzını yaratması diyorum :))
Gezi yazısını da dikişe bağladım ya ohhh  dyorum :))) SEVGİLER..