Not: Üç tane yedim,pişman değilim ...
Bir bardak çay ve hanımelinin deli eden kokusu...
Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindirsuya giden bir adam meselâ omuzunu eğri tutsa
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir
ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir
kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır
bir ateş parçasından artakalan soylu karanlık senindir
bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir
benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir
senin soyunun bıraktığı güçler artık senindir
çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir
senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir
ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir
TURGUT UYAR
Annelik böyle bir şey olsa gerek :) Çizim yapıyordum, mola verdim, şiirle poğaçaları gördüm, mutlu oldum. Şimdi işime geri dönüyorum, aklım poğaçalarda. Ben de mi yapsam...
YanıtlaSilEKMEK ve YILDIZLAR
Ekmek dizimde
Yıldızlar uzakta, ta uzakta.
Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak.
Öyle dalmışım ki sormayın,
Bazen şaşırıp, ekmek yerine
Yıldız yiyorum.
Oktay Rifat
Özgeee şiire bayıldım,şiirli yorum mutlu etti beni :)) teşekkür ederim... Yeni güzellikler göreceğiz senden o zaman,kolaylıklar diliyorum, gece gece yap bi çılgınlık :))
SilGece ikiye kadar dayanıp sonunda kalktım yaptım :) Bu aralar keyif için değil iş için çizim yapıyorum. Bir de doktora öğrencisiyim ben, tez yazıyorum. Durum böyle olunca gece yarısı gelsin poğaçalar, gitsin kekler...
SilOooo iyi yapmışsın ,ellerine sağlık,afiyet olsun canım :))İşin zor Özgecim, akademik kariyer yapmak kolay değil tabii,başarılar diliyorum...
SilO eller dert görür mü hiç???Mutlulukla yediğin poğaçalar sana kilo olarak değil,sağlık olarak dönecektir bunu bilesin,güzel kadın....
YanıtlaSilHah işte bu , doktor dediğin böyle olur :)) ne öyle Canan Karatay gibi onu yeme bunu yeme ,olmaz ki canımmm :)) Teşekkür ediyorum, ağzımızın tadı bozulmasın diyorum,sevgiler...
Silo lezzetlerden yenip de pişman olunur mu hiç? severim gecenin olur olmaz saatinde yapılan böyle güzellikleri , her zamankinden daha lezzetli gelir. afiyet olsun, ellerine sağlık.
YanıtlaSilHahahaha değil mi ama ...(bazen suçluluk duyuyorum ama) Teşekkür ederim,hamur işlerinin eve yaydığı koku dayanılmaz,sırf o koku için bile yapılır değil mi :)) sevgiler
SilVallahi ztn bunu yemeyen pisman olur sanirim :)) afiyetler olsn :)
YanıtlaSilTeşekkürler Belçim,fotoğraflarım senin fotolar kadar güzel olmadı ama ,ben de öğrenmeye çalışıyorum ve bu konuda gelişmek istiyorum :)) sevgiler
Silİyi yapmadığınız bir şey yok mu sizin:) Dünyayı, ülkeleri, yaşadığımız şehirleri ve hatta evleri sizin gibi insanlar renklendiriyor. Anlamlı kılıyor. Bundan zerre şüphem yok. Elinize sağlık.
YanıtlaSilVar var çok,kalemi kuvvetli olmak mesela :)) Fidancığım ne güzel şeyler söylüyorsun,teşekkür ederim canım ,denedikçe en güzelini buluyorsun ve yapıyorsun,hele çocuklar olduktan sonra onlar yesin diye neler yapıyorsun neler ....
SilEllerine sağlık nefis görünüyor:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Billur :)) sevgiler canım
SilBen hamur isi yapmam, yapamam pek. Hic tuturamadigimdan lezzeti vazgectim coktan. ev ahalisi de baska alternatif asci olmadigindan klasik turk lezzetlerinden mahrum kaldilar, aslinda aramiyorlarda. Ama ben gorunce dayanamam, arada burnuma kokular gelir, dayanamam . Belarusta goruntusu boyle pogacalar olsa da icinden bizim klasik peynir maydanoz ya da et cikmaz. Cika cika haslanmis pirinc ya da yumurta cikar. Ne alaka oldugunu cozemedim, ama pogacanin icinden haslanmis pirinc cikiyor.
YanıtlaSilBenim icinde yiyin bir tane, hanimeli kokusunu da cekin icinize.
Tum guzellikler sizinle olsun...
.
Ah Mericiğim, şaştım kaldım ,pirinçli puğaça fikri beni neredeyse hamur işinden soğutacak ...Allah Allah ,yokluktan mı acaba bilemedim,ya da güzel oluyordur da biz önyargılıyızdır .... Meri aslında hamur işi çok zevkli bir iş bir o kadar da lezzetli,çocukluktan alıştığımız için vazgeçemiyorum tabii...Çocukken pazar günleri mayalı çörek kokusu ile uyanırdık,hiç unutmam o kokuyu ve annemim çöreklerini...Deneyerek en güzele ulaşıyoruz aslında,vazgeçme lütfen ,eminim yaptıkça ustalaşırsın,eylülde geldiğinde de yaparım ben sana arkadaşım,beraber yeriz :))) Hanımelleri öyle güzel oldular ki şu an ,nasıl bir koku akşamları ....Sağlık,afiyet diliyorum güzel arkadaşım ..
SilMericiğim,Nefis Yemek Tarifleri sitesinde videolu anlatımlar var.Son derece başarılı,bir dene bak.Valla içimi şişirdin yaa.Burada olsan neler neler yaparız biz sana.Ayrıca hamur işine pirinç koyma adeti biz Gürcülerde de vardır.Demek Rus adetiymiş.
SilEvlat için zaman yoktur. Neler neler yapılır. Şiir çok güzel, sevdiğim şair den. Teşekkürler.
YanıtlaSilOfff Turgut Uyar ,o dizeler ,o sihirli sözcükler ....''Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
SilTuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum'' diyor ya yine Turgut Uyar çocuklar da böyle bizim için,güçlü yanımız onlar...Sevgiler...
Hmmm mis gibi kokusu sanki burnumda...
YanıtlaSilAh o koku,var yaaaa,nasıl bir cezbedici şey o öyle......Bu gün yapılır o poğaça :))
SilBenim yorum ucmus galiba:((
YanıtlaSilO pogacadan istemistim, verirsen sen pisman olurmusun, yersem ben pisman olurmuyum dedim, Sonra ikimizin yerine cevap verdim: Tabii ki HAYIRRRRRR :)))
senindir ey sonsuz veren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir.
Bayildim sozcuklerin icindeki anlam yukune...
Pişmanlık yok Mevlüde,bak sevgili doktorumuz da öyle diyor :))) Sen de şiir seviyorsun ne güzel,şairler tam bir söz ustasılar,kelimelere yükledikleri anlamlar muhteşem.......Ve sen en güzel dizeleri bulmuşsun.....Adını mıh gibi aklımda tutuyorum diyor ya Attila İlhan mıh kelimesine yüklediği anlama bakar mısın...Oysa mıh kalın ,büyük çivi...Ama şairin dilinde nasıl aşk yüklü bir sözcüğe dönüşüyor....Mevlüde bu şiir senin için
SilGidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
Ahmet Telli
Turgut Uyar, sıcak bir bardak çay ve dumanı üstünde poğaçalar... Cennet bu olsa gerek.:)) Afiyet olsun kuzucuğa.
YanıtlaSil