ANA OCAĞI PROGRAMI ELBİSELERİ...DENEMESEK OLMAZDI :)

     Çok çalıştım çoook...Ana Ocağı programı için sekiz tane elbise diktim,çok canlı güzel kumaşlardı,zaten biliyorsunuz desenli,çiçekli,böcekli kumaşları çok sevdiğimi,öyle olunca dikmek o kadar da zor olmadı...Programda çok değişiklikler yapmışlarmış,evli çiftler,evlenecekler,çocuklular,onun için kıyafet istekleri ve ihtiyaçları çok tabiii,ben onun çok küçük bir kısmına yardımcı olabildim,Programın yönetmeni Dilek Hanımın(ama şimdi onlarla çalışmıyormuş buna da üzüldüm)burdan da halledebiliriz ama biz sizin dokunuşlarınız olsun dedik demesi çok hoşuma gitti tabii,o da bu tarzları seviyormuş ve benim bloğumu o önermiş sağolsun...Ben de onlara küçük bir dokunuş olarak bu elbiseleri diktim,umarım istedikleri gibi olmuştur,yeğenim Aslı ile onları denedik,giydik çıkardık,çok eğlendik,filim gibi olsun dedik...Bakalım siz de beğenecek misiniz  :))...Aslı 36 beden ben 39 beden elbiseler ikimize de olacak şekilde,onlar genelde 36 beden kızları tercih ediyorlarmış,çünkü ekran güzeli seviyormuş :)) ama yine de biraz büyük olmasını istediler....

                         

     

  

Bu da  programdan bir fotoğraf

NOT: Öğrencilerime de ,çocuklarıma da  hep şunu söylüyorum:siz çabalayın,uğraşın,okuyun,kendinizi geliştirin,bir gün size hangi kapıların açılacağını ,o kapıların ardında neler olduğunu bilemezsiniz,inanın ve bekleyin( Hemen de öğretmenliğe bağladım deği mi,huyum kurusun,ama ne yapayım belki umutsuzluğa düşmüş biri okur da ona iyi gelir diye....)

YİNE NOT:Kendime de bir sürü güzel ciciler diktim,ama artık ben de tatil yapayım değil mi,annemin yanına gideceğim,eylüle kadar sanırım olmayacağım,hepinize bol dinlenmeli,iç huzurlu bir tatil diliyorum :))

DAHA DA ÖNEMLİ NOT:Bu elbiseleri bayram sonunda bitirdim,her gün de paylaşmaya niyetlendim ama ülkemde yaşananlar beni ve elbette hepimizi o kadar mutsuz ediyor ki o yüzden mutlulukla paylaşacağım bir elbise fotoğrafı çok anlamsız geldi...ki,ölüm haberlerinin yanında benim diktiğim elbiselerin bir önemi var mı,elbette yok.....o sürekli iç savaşlı karanlık ülkelere dönüşme kaygım beni yiyip bitiriyor,yöneticilerimizin akıllı adımlar atmasını ümit etmekten başka yapacağımız bir şey yok ne yazık ki....